Bebek karnı obstetrik incelemede önemli bir yer tutar, incelerken batın duvarını,içerdeki organları,boyutlarını, yer kaplayan lezyonlarını, yapısal olarak yanlış gelişmiş olanları, agenizileri, yer değiştirmeleri incelenir. Karın çevresi fetus ağırlığının ölçülmesindeki en önemli veridir ve kilo alıp almadığı da buradan takip edilir.
Göbek kordon girişi incelenir ve kordonda kaç damar olduğuna bakılır, batın duvarı sağlam mı yoksa defekt bulunuyor mu bakılır.
Mide var mı ve solda mı diye bakılır, midenin büyüklüğü incelenir, bazen midenin yanında ayrı bir baloncuk görülebilir ki bu patolojiktir. Batında sıvı var mı bakılır, safra kesesi var mı ve sağda mı olduğu kontrol edilir.
Batın da yer kaplayan kistik-solid kitle var mı hangi organdan kaynaklanıyor bakılır,renkli dopplerle batın organlarının damarlarına ve patolojik damarlanmasına bakılır, kan akım hızları ve şekli değerlendirilir. Bağırsaklarda parlaklık hiperekojenite var mı bakılır. (Kemik kadar parlak olması lazım, bazen yanlış değerlendirilir) Parlaklığın yerleşimine bakılır.
Ekojenik bağırsak bazen önemli nedenleri işaret edebilir, bazen de fetusun yakın zamanda kan yutmuş olmasından kaynaklanabilir.
- Kistik fibroziste,
- Trisomilerde,
- Mekonyum peritonitinde,
- Intrauterin enfeksiyonlarda,
- Bağırsak iskemisi gibi bağırsak problemlerinde parlaklık olabilir.
Batında ayrıca mesane, böbrekler,üreterler, kız fetuslarda overler inceleme alanına girerler. Diyafram ince bir çizgi ve yay şeklinde sagittal olarak boydan boya değerlendirilir.
Gastroşizis/Omfalosel: Batın ön duvarının göbek kordonunun girdiği yerden veya yanından açık kalması (defekt) nedeniyledir.
Gastroşizis: Periton zarı olmaksızın batın sağ tarafından bağırsakların dışarı çıkmasıdır. Göbek kordon giriş yeri sağlamdır, bunu dopplerle muhakkak değerlendirmek gerekir. Bağırsaklar genellikle dilatedirler ve amnios sıvısı ile temas halinde olduğundan kimyasal peritonit hali mevcuttur. Gelişme kısıtlılığı sıktır,nadiren kromozomal anomali görülür yani sıklıkla sporadiktir. Eşlik eden anomali %20 civarındadır.
Tedavisi doğum sonu cerrahi olarak düzeltmektir.
Omfalosel: Buradaki lezyon göbek kordonunun girdiği santral kısımdaki batın defektidir. gastroşizisle muhakkak ayırt edilmesi lazımdır, hem tedaviye yaklaşım hem de prognoz farklılıklar gösterir. Omfaloselde bağırsakların etrafında daima periton zarı vardır ve bağırsak ansları gastroşizisde olduğu gibi amnios sıvısı içinde serbest bulunmazlar. Omfalosel sıklıkla kromozomal anomalilerle (en sık trizomi 18 ile ve -T21-T13) birlikte bulunur (%30 -40) . Diğer sendromlarlada sık olarak görülür. Bazen defekt içinde karaciğerde bulunabilir, muhakkak karyotip için amniosentez yapılmalıdır. Prognozu ve tedavisi kromozom anomalisi varlığına ve birlikte bulunan sendromların varlığına göre planlanır.
Yine batın ön duvarını ilgilendiren sendromlar mesane ekstrofisi, kloakal ekstrofi, cantrell pentalojisi ve body-stalk anomalisidir. Bunların hepsi de ultrasonda ilk bakışta dikkati çekecek majör anomaliler içerirler. Prognozları genellikle kötüdürler.
Gis kanalını atrezileri:
Atrezi (açıklık olmaması ,açıklık oluşmaması) sistemin hangi bölgesinde oluştuğuna bağlı olarak çeşitli ultrason bulguları görülür.
Özofageal atrezi: Sindirim sistemi yolunun özofagusta (neredeyse en başta ) tıkalı olmasıdır ama genellikle alt kısmında trakea ile arasında fistül bulunur %80.Diğer anomalilerle ve kromozomal bozukluklarla birlikte olması sıkçadır.
Ultrasondaki bulgular mide cebinin küçük olması veya olmaması, polihidroamnios bulguları ve Posch işareti dediğimiz proksimal özofagusun yutkunma ile geçici dolmasıdır.
Polihidroamnios ve gelişme geriliğinin birlikte olması altta yatan anomaliye dikkat çeker.Tüm bebekler için karyotipleme gereklidir, prognoz çok da iyi değildir. Cerrahi tamir esastır ama özofagus fonksiyon bozukluğu düzelmez. İntrauterin ve postop mortalite belirgin şekilde fazladır.
Duodenal atrezi:
Bu sindirim sisteminin en sık rastlanan atrezisidir. (Duodenumun kapalı olması) Birlikte diğer anomaliler ve kromozomal bozukluklar çok sıktır ve en sık da trizomi 21 ( Down sendromu) birlikte olur, duodenal atrezi ile karşılaşıldığında down sendromunun majör ve minör bulgularının da araştırılması gerekir.
Ultrasonda 20. haftadan sonra polihidroamniyos sıktır, daha öncesinde olmayabilir. (Polihidroamnıos mide sıvısının regürjitasyonu nedeniyledir). Double-bubble (çift baloncuk işareti); Sıvı dolu mide ve duodenumun birlikte görüldüğü işarettir, ikisi ayrı gibi görünseler de birleşirler ve birleştikleri gösterilmelidir, yoksa diğer kistik lezyonlar akla getirilmelidir. Duodenal atrezi görüldüğünde öncelikle karyotipleme yapılmalı, diğer anomaliler yönünden değerlendirilmelidir, bu fetal kalbi de içermelidir.
Prognozu birlikte bulunan patolojilere bağlıdır ve genellikle iyi değildir ama izole vakalarda cerrahi müdahale zamanında yapılırsa başarısı yüksektir.
Jejunal-ileal atrezi:
İnce bağırsak segmentlerinin jejunal (ilk kısım) veya ileal kısımdan oluşan tıkanmalarıdır, nedeninin damarsal beslenme bozukluklar olduğu düşünülüyor.
Ultrason bulguları olarak en sık dilate bağırsak lupları,( normalde 2. trimesterden itibaren ince barsak çapı <7mm olmalıdır ve peristaltizm görülmelidir. Diğer abdominal kistlerden farklı olarak) dilate mide ve polihidroamniyos görülebilir ve bu gelişme geriliği ile beraberdir. (Normal amnios sıvısının bağırsaklardan geçişi bebeğin beslenmesi için gereklidir)
Polihidroamniyos+Iugr , gis tıkanıklıkları yönünden dikkat edilmesi için uyarıdır. Bu bebekler kistik fibrozis yönünden de taranmalıdır. (amniosentez veya Parental tarama) Prognoz’u cerrahi sonrası iyidir ve cerrahide etkilenmiş bağırsak segmenti çıkartılır.
Anal Atrezi:
Gis sisteminin son bölümü olan anal kısmın kapalı olmasıdır. Dolayısıyla bağırsak içerikleri dışarıya çıkamazlar ve bağırsakları son bölümü dilate olur (normalde kolon <18 mm)
Bu bulgu 3. trimestere kadar görülmeyebilir,tanıyı dışlamak için anal gamzenin ultrasonda görülmesi gerekir. Çok sık olarak diğer anomalilerle birliktedir ve bunlara karyotip önerilmelidir. Prognoz birlikte bulunan anormallere bağlıdır ve tedavisi cerrahidir.
Volvulus:
Bağırsak segmentinin kendi etrafında dönerek kendi dolaşımını bozması sonucu o bağırsak segmentinde infarkt meydana gelmesidir. Ultrasonda kıvrılmış ve peristaltizmi olmayan görülür. Intrauterin genellikle ince bağırsak segmentinde olur, tedavisi sadece cerrahidir, gebelik haftasına göre doğum planlanır.
Asit:
Fetus‘ün karın boşluğunda sıvı toplanması halidir, bu erken başlangıçlı bir hidropsun ön belirtisi olarak başlayabilir veya primer olarak asit olarak da başlayabilir. Hidrops nedenli asitin oldukça fazla nedenleri bulunur. Pirimer asit ise üriner sistemdeki bir perfore organ (en sık) veya gastrointestinal sistemdeki bir tıkanıklıkdan olur.
Ultrasonda batında hipoekoik ve batın organlarının sınırlandıran sıvı şeklinde görülür.Öncelikle etyolojisi bulunmaya çalışılır, tedavi ve prognoz ona göre planlanır, eğer masif sıvı birikimi varsa parasentez (geçici rahatlatma için) yapılabilir.
Safra taşı:
Ultrasonda safra kesesi içerisinde taş veya safra çamuru şeklinde bulunurlar, nedeni anne östrojeninin fetal safra üzerine etkisi nedeniyledir. Benign bir bulgudur,doğduktan sonra hemen hemen hepsi düzelir.
Mekonyum peritoniti:
Bağırsak içeriğinin bağırsak da oluşan perforasyondan batına boşalması sonucu olan peritonittir. Bunlar obstrsiyona sekonder oluşabilir veya bağırsakdaki kan dolaşım bozukluğu sonucu oluşabilir. Perforasyondan 1-2 hafta sonra kalsifikasyonlar ve psödokistler görülmeye başlar.(Buradaki kalifikasyonlar intraparankimal değildir)
Asit polihidroamnios ile birlikte olabilir, fetusta bazen spontane düzelebilir.Yenidoğana kadar düzelmeyenlerde kistik fibrozis araştırılmalıdır, çocuğun haftasına göre doğum planlanır, komplike vakalarda cerrahi genellikle gerekir.
Mezenterik kist:
Mezenterde bulunan lenfatik dokunun profilarasyonu ve santral lenfatik sisteme dökülmeyip, içerisinde lenf birikmesi ve kiste dönüşmesi nedeniyledir. Omental kist de denir. Ultrasonda sıklıkla çok sayıda septasyonlu ve ince duvarlı (duvarlarında damar yok) kistik kitle şeklinde ve sıklıkla büyük olarak görülürler. Doğumdan sonra rezeke edilirler ve prognoz oldukça iyidir. Ameliyattan önce yayılımını değerlendirmek için BT veya MR gerekir.
İnfantil hemanjiyoendotelyoma:
Fetal karaciğerin en sık tümörüdür, büyük endotel tabakası ile örtülmüş vasküler kanallardan oluşmuştur. Ultrasonda karaciğerde heterojen kitle olarak görülür ve renkli dopplerde artmış kan akımı fark edilir.Prognozları; genellikle doğduktan sonra ilk bir ayda regrese olabilirler, eğer kanlanması fazlaysa yüksek çıkışlı konjestif kalp yetmezliği oluşturabilirler.Bunların kortikosteroidlerle agresif tedavisi gerekir.
Mezenkimal hamartom:
Mezenkimal dokudan oluşan ve içerisinde safra kanalları da olan benign ve kistik yapıda karaciğer tümörüdür. Ultrasonda kistik-solid yapıda ve İsviçre peyniri görünümü veren multibl septalı tümördür. Poli hidroamnios sıklıkla olur.Ayırıcı tanıda hemanjiyotelyoma, lenfanjiyom ve hepatoblastom düşünülür. Mezenkimal hamortom hızlı büyüme gösterebilir, karaciğerdeki kistik kitleler takip edilmelidir. Tedavisi cerrahidir.
Malign karaciğer tümörleri:
Bunlar en sık hepatoblastom ve metastatik nöroblastomdur. Hepatablastom; karaciğerin en sık primer Malignensidir, ultrasonda araba tekerleği gibi görüntü verir, prognoz oldukça kötüdür.
Metastatil nöroblastom; Nöroblastomların dörtte biri karaciğere metastaz yaparlar, karaciğere en sık metastaz yapan tümördür, bazen tanı koymak güçtür MR gerekebilir.
Bunlarda hidrops gelişebilir, tanı konduktan sonra yakından takip edilmelidir.