Gebelikte ciltte ve eklerinde bazı fizyolojik değişiklikler olduğu gibi bazen de patolojik değişiklikler olur.
Fizyolojik değişiklikler: Buna neden olan östrojen hormonudur, koyu tenlilerde daha belirgindir, göbek çizgisinde, yüzde, aksillar ve pubik bölgedeki derilerde hatta nevuslarda da koyulaşma görülür. Bu pigmentasyon doğum sonrası geriler ama tamamen gebelik öncesi durumuna dönmesi beklenmez.
Kıl değişiklikleri: Saç ve kıl değişiklikleri bazı gebelerde belirgindir ve genellikle yüzü ve pubis bölgesini ilgilendiren hipertrikoz olabilir. Beraberinde erkek tipi alın yan bölgelerinde saç çekilmesi de olabilir. Aşırı kıl gelişimi doğumdan sonraki altı ay içinde ve bazı gebelerde son üç ayda geriler ve bu dökülme 1-5 ay sürer.
Konnektif doku değişiklikleri: Bunlardan çok rahatsız eden değişiklik, stria gravidorum denilen gebelikteki cilt çatlaklardır, özellikle gebeliğin altıncı yedinci ayında ortaya çıkar. Etiyolojisinde ciltte gerginlik, genetik, hormonal faktörler sorumlu tutulmuştur, başlangıçta hafif kaşıntılı pembe -mor renkte bant şeklinde gelişir, doğum sonrası ise soluk atrofik bir görünüm alır ve tamamen kaybolmazlar.
Vasküler değişiklikler: Bunlardan östrojen hormonu ve artmış intravasküler basınç sorumludur. Bacaklarda ve perinede varikozitelere sık rastlanır, yine aynı nedenle hamilelerde hemoroidde sık görülür. Gode bırakmayan ödem de aynı vasküler değişiklik nedenledir.
Mukoza değişiklikleri: Gebelikte de mukoza değişiklikleri damarlanmaya bağlı olarak olarak gözlenir .Serviks ve vajinada mavimsi renk görünümü, diş etlerinde de farklı şiddette ödem ve hiperemi gebelerin hemen hepsinde gözlenir ve jinjivit eşlik eder. Genellikle gebeliğin son üç ayında gelişir ve doğum sonrası geriler. Ayrıca tırnak ve glandüler değişiklikler de sıklıkla görülür.
Gebeliğe Özgü Dermatozlar
Gebelik kolestazı: Gebeliğin intrahepatik kolestazı genetik yatkınlığı olan bireylerde, gebeliğin geç döneminde ortaya çıkan, şiddetli kaşıntı ile karakterize reversibl kolestazdır. Fetal distres, erken doğum ve ölü doğum gibi riskleri mevcuttur. Etyolojisinde hormonal, genetik, çevresel faktörler rol oynar.
Maternal kan dolaşımından safra asitlerine metabolize ve sekrete eden enterohepatik sistemdeki bozukluk nedeniyle serum safra asit düzeylerinin artması sonucunda ortaya çıktığı düşünülüyor. Deride biriken safra asitleri annede şiddetli kaşınmaya yol açar, fetal komplikasyonlar ise annedeki toksik safra asitlerinin fetal dolaşıma geçmesi ile oluşur.
Genellikle el ve ayak altlarında kaşıntı ile başlar özellikle geceleri artar, cilt lezyonları kaşınma sonucu oluşur. Olguların az bir kısmında sarılık ortaya çıkabilir.
Tanı: Klinik bulgular ve kanda serum safra asitlerinde artış (özellikle kolik asitte) belirgindir. Bazen karaciğer fonksiyon testleri de bozulabilir. Tedavide ursadeoksikolik asit kullanılır, bu annedeki kaşıntıyı giderdiği gibi fetal prognozu da düzeltir.10-16 mg/kg/ gün kullanılır. Semptomların büyük kısmı doğumdan 1-2 gün sonra iyileşir. Diğer gebeliklerde ve oral kontraseptif kullanımında tekrarlayabilir.
Gebeliğin polimorfik erupsiyonu (puppp): Gebeliğin polimorfik erüpsiyonu strialarda yoğunlaşan, şiddetli kaşıntılı, eritemli papül, plak ve ürtikeryal lezyonlar ile karakterize selim bir gebelik dermatozudur. Sıklıkla ilk gebeliklerde ve gebeliğin 3. trimesterinde görülür ve sonraki gebeliklerde tekrarlama eğilimi yoktur.
Nedeninden abdominal gerginlik, hormonal faktörler, genetik veya otoimmünite sorumlu tutulmuştur. Klinik olarak olarak gebeliğin son haftalarında ortaya çıkar, şiddetli kaşıntı ile ortaya çıkan eritemli papül, plak ve ürtikerli lezyonlar ile karakterizedir. Karakteristik olarak alt abdomen ve /veya uyluklarda striaların üzerinde ve çevresinde başlar. Şiddetli kaşıntının anneye verdiği sıkıntı dışında prognoz iyidir, hastalık 1-2 ay içinde spontane iyileşir.
Tedavide; Topikal kortikosteroidli kremler ve nemlendiriciler olguların çoğunda hastayı rahatlatır, oral antihistaminikler genellikle faydasızdır.
Gebeliğin atopik erüpsiyonu: Kendisinde veya ailesinde atopi hikayesi bulunan gebelerde egzama benzeri veya papüler lezyonlar ile seyreder, diğer gebelik dermatozlarından çok daha sık görülür.(Tüm kaşıntılı gebelik dermatozlarının %50’si) Ve daha erken başlar, tanısı klinik olarak konur, prognozu oldukça iyidir ve tedaviye iyi cevap verir. Çoğunlukla gebelik sırasında düzelme olur, diğer gebeliklerde de sıklıkla devam eder, fetal risk oluşturmaz. Tedavide üreli veya antipururitik eklenmiş nemlendirici kremler, orta etkili topikal steroidlerin birkaç gün kullanılması ile lezyonlar genellikle iyileşirler.
Cilt Çatlakları
Hamilelikteki cilt çatlakları kadınları hamile kalmadan bile tedirgin eden ve bazı önlemlerle olması engellenemese bile azaltılan bir bulgudur. Cilt çatlakları, mor-kırmızı renkten beyaza dönüşen çatlak izleridir ve oldukça sık görülürler.
Hamilelikte hormonların etkisiyle cildin yapısını ve esnekliğini sağlayan kollajen ve elastin lifler iyice gerilir ve koparlar ,vücut daha ince ve düzensiz yapıdaki yeni liflerle bunu onarmaya çalışır, aynı zamanda bu liflerin üzerindeki deri de daha incedir ve ciltte gözle görülür izler oluşur.
Vücut ağırlığındaki artış nedeniyle cildin sıkıldığındaki değişim de hormonlara ilaveten çatlak olma nedenidir, ayrıca kollajen kalitesi ve genetik faktörlerde rol oynamaktadır.
Hamilelikteki çatlaklardan korunmak için hızlı kilo alımından kaçınılmalıdır, bol su tüketilmelidir-(bu cildi nemli tutar). Cilt nemlendiricileri kullanılabilir, hamileliğin başından itibaren çatlak kremleri kullanılabilir, bunlar deriye elastikiyet kazandırırlar,dolayısıyla çatlakları engellemeye yardımcıdırlar. Eğer krem alınamıyorsa badem ve kakao yağı gibi losyonlar kullanılabilir.