İnsanlar tarih boyunca istenmeyen gebelikten korunmak için uğraşmışlardır ve başarı oranları düşük de olsa bazı yöntemlere başvurmuşlardır. Bunlar dışa boşalma, uzun süre emzirmeye devam etme vs'dir.
Günümüzde yüksek başarı oranları olan çeşitli doğum kontrol yöntemleri mevcuttur. Bu yöntemler için çeşitli sınıflamalar mevcutsa da genel olarak sınıflama:
- Hormonal yöntemler,
- Mekanik yöntemler,
- Kalıcı yöntemler (cerrahi),
Bunlara ilaveten acil korunma yöntemleri de mevcuttur.
Hormonal yöntemler:
- Doğum kontrol hapları (kombine, minipil)
- Aylık iğne
- 3 aylık iğne
- İmplantlar (deri altı kapsülleri)
- Ertesi gün hapları
Mekanik yöntemler:
- Rahim içi araç (Ria)
- Hormonlu spiral
- Bakırlı spiral
- Kondom (prezervatif)
- Diyafram, kadın kondomu
- Spermisitler
Doğal yöntemler:
- Geri çekme (dışa boşalma)
- Takvim yöntemi
- Emzirme ile korunma
Kalıcı yöntemler: Kadınlarda tüplerin bağlanması veya çıkarılması, (tubal ligasyon),erkeklerde kanalların bağlanması (vazektomi)
Acil korunma yöntemleri:
- Ertesi gün hapları
- Ella- Ulipristal ( hormon değil ),
- Progesteron ve
- Ria uygulaması-İlişkiden sonraki ilk beş gün içinde takılır.
Doğum kontrol hapları (Ok):
Doğum kontrol hapları genellikle içerisinde 21 tane olan ilaçlardır ve 21 gün kullanım 7 gün ara verilecek şekilde kullanılırlar. İçerisindeki östrojen dozu eskiden 50 µg iken günümüzdeki haplarda 30 ve 20 mikrogramlık tabletler bulunmaktadır, kimi doğum kontrol hapları 28 tablet şeklindedir ve bu kullanım kolaylığı için düşünülmüştür. Kombine oral kontraseptiflerde hem östrojen hem de progesteron beraber bulunur, ayrıca bazı kontraseptiflerde östrojen ve progesteron oranları doğal adet siklusuna uyacak şekilde ayarlanmıştır.
Minipil denilen oral kontraseptiflerde sadece progesteron bulunup bunlarda 28 tane tablet bulunur, bunlar hiç ara vermeden kullanılır. Anne sütünü etkilemediği için emziren kadınlarda kullanılabilir. Bu ilaçların hergün düzenli alınması gerekir, etki mekanizması kadınlarda yumurtlama ve döllenmeyi engeller.
- Korunma oranı çok yüksektir, %99’dan fazla,
- Adetin ilk üç günü içinde alınmaya başlaması halinde o aydan itibaren korumayı sağlar,
- 21 günlük tabletlerde 7 gün ara verilir, 28 günlük tabletlerde ara verilmeden kullanılır,
- Rahim ve yumurtalık kanserine karşı koruyucudur,
- Adet öncesi gerginliğini ve adet sancısını azaltır,
- Düzenli kullananlar da kanama miktarını azalttığından kansızlığa iyi gelir,
Doğum kontrol hapları cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı korumaz.
OK kullanırken dikkat edilmesi gerekenler: Bunu kullanan hastaların %80 inde herhangi bir sorun yaşanmaz ama en sık karşılaşılan olumsuzluklar şunlardır:
- Ara kanamalar, lekelenmeler: Bu doğum kontrol haplarındaki hormonların endometriuma etkisi nedeniyledir, ilk üç aydan sonra genellikle kaybolurlar, kullanırken kanama olsa bile ilacı aynı şekilde kullanmaya devam etmek gerekir, bu kanamanın nedeni bazen düşük östrojen bazen de progesteron olabilir. Farklı doğum kontrol hapları kullanmak kanamayı kesebilir, ara kanama görülmesi ilacın etkinliğini azaltmaz.
- Amenore: (Adet görememe): % 1-5 arasında görülür, kullanma süresi arttıkça bunun sıklığı da artar, 7 gün verilen arada kanama görülmez ama çok az ihtimal de olsa gebe olmadığı teyit edilmelidir. Amonerenin ileride gebe kalmaya etkisi yoktur, ilacı bıraktıktan sonra tekrar adet görmeye başlayacaktır.
- Kilo artışı: Özellikle düşük doz doğum kontrol hapı kullananlarda bu yan etki oldukça azdır, ancak özellikle kullanımının ilk aylarında hafif ödem yapıcı etkileri vardır ve bu ödem kilo artışı gibi görülür. İsteyenler 3-4 ay bu ilacı kullanıp kilo alıp almadıklarını test edebilirler.
- Damar tıkanıklığı, tromboz riski: En korkulan yan etkidir, bu ilaçlar pıhtılaşmaya eğilimi arttırdığından dolayı damar tıkanıklığına yol açabilirler, her ne kadar düşük doz kontraseptiflerin çok nadir görülen yan etkisi olsa da damar tıkanıklığı riski olan grupta ve sigara içenler de dikkatli kullanılmalıdır. Daha önce tromboz geçirenler, kalp problemi olanlar ve kan sulandırıcı ilaç kullananlar, geniş alanlarda varisi olanlar, diyabetliler, obezler ve ileri yaşta kullanımı risklidir.
- Meme kanseri: Bu konuda bulgular çelişkilidir, beş yıldan az kullanımının hiçbir riski olmadığı düşünülüyor ayrıca Ok lerin meme kanserine yol açmayacağı, ancak başlamış bir kanser varsa gidişatı hızlandıracağı yönünde görüşler hakimdir.
- Bulantı, kusma,
- Adet kanamasının azalması,
- Memelerde hassasiyet,
- Vajinada mantar enfeksiyonu,
- Sivilce, tüylenme ortaya çıkması,
- Yüz cildinde lekelenme (kloazma),
- Başağrısı.
Doğum kontrol haplarının kontrendikasyonları:
- Gebelik varlığı, şüphesi,
- Nedeni belli olmayan vajinal kanama,
- Damar tıkanıklığı olan veya daha önce olmuş olan,
- Karaciğer hastalıkları,
- Meme kanseri şüphesi,
- 35 yaş üzerinde ve sigara içiyor olması,
- Emziren kadınlar (bunlarda minipil kullanımı uygundur).
Aylık iğne (Mesigyna):
Bunlar hem östrojen hem progesteron içerirler, koruma oranı oldukça yüksektir. (%99 fazla) Yumurtlama ve döllenmeyi engellerler. Bunlar ayda bir kez kas içi uygulanır. İlk başlangıçta adetin ilk üç gün içinde uygulanmalı, daha sonra aylık olarak aynı tarihlerde veya 1-2 günlük önce-sonra uygulanabilir.
İlk uygulamadan 20 gün sonra vajinal kanama olabilir, bu normaldir iğnenin yapılış zamanını değiştirmez , bu da emziren kadınlarda kullanılmaz. Oral kontraseptifler için aynı riskler ve yan etkiler bunda da geçerlidir.
3 aylık iğneler: (Depo-provera):
12 haftada bir İntramuskuler yapılır, adetin ilk üç günü içinde yapılır, sadece progesteron içerir östrojen içermez. Bunlar da yumurtlama ve döllenmeyi engeller, sadece progesteron içerdiği için emziren anneler kullanabilir. İğne kesildikten sonra tekrar gebe kalmak için dokuz ay beklenebilir. Üç aylık iğnelerin bir enjeksiyonu sonrası bile kadınların % 50 sinde amenore gözlenirken, dört enjeksiyon sonrası %75 amenore olur. Ancak bu ilacın kesilmesi ile düzelir, bu bazen bir yıla kadar uzayabilir. Adet kesilmeyen kadınlarda da lekelenme tarzında kanama olabilir. Üç aylık iğneler hafif kilo alımına yol açabilir. Bu iğneler için en uygun kullanım alanları emzirme döneminde olan ve kalp, damar ve karaciğer hastalıkları nedeniyle östrojen kullanımının sakıncalı olduğu kadınlardır.
Deri altı implantları:
- Kolun iç kısmına yerleştirilen ve kibrit çöpü büyüklüğünde silikon çubuklardır,
- Yeni çıkan formunda tek bir çubuk vardır ve etki süresi 3 yıldır,
- Sadece progesteron hormonu içerirler,
- Koruma oranları çok yüksektir (%99 dan fazla),
- Progesteron hormonu sayesinde rahim ağzındaki sıvıyı koyulaştırarak ve endometriumu ince tutarak, ayrıca yumurtlamayı da engelleyerek korur,
- Adetin ilk üç gününde takılması uygundur,
- Östrojen olmadığından dolayı emziren kadınlar için uygundur,
- Adet kanamasında azalma ve düzensizlik yapabilir,
- Uygulaması lokal anestezi altında yapılan cerrahi bir işlemdir, aynı şekilde çıkarılması da lokal anestezi ile yapılan cerrahi işlemdir.
Rahim içi araçlar-Ria (Spiral):
Bu, dünyada en fazla uygulanan doğum kontrol yöntemidir, değişik şekillerde olabilir ama genellikle T şeklindedir. Polietilen gövde üzerine bakır tel sarılıdır, polietilen gövde baryum sülfat ile kaplıdır bunun amacı ria nın röntgen filmlerinde görülebilmesini sağlamaktır. Spiralin alt ucunda genellikle bir halka ya da topuz bulunur, buraya spiralin ipi bağlıdır. Bu ip bakterilerin yukarıya taşınmasına neden olmayacak malzemeden üretilmiştir. İp ria çıkarılacağı zaman tutup çıkarılması içindir, ayrıca kontrollerde ria nın yerinde olup olmadığını gösterir.
- Ria döllenmeyi engeller, ayrıca endometriumda enflamasyon yaratarak implantasyonu önler,
- Bakırlı spirallerin süresi 10 yıldır,
- Takıldığı anda korumaya başlar ve çıkarıldığı anda da koruması biter,
- Anne sütünü etkilemediğinden emziren annelerde de kullanılabilir,
- Koruması %97 -98 arasındadır,
- Spiral genellikle adet zamanı takılsa da bu kural değildir, hamile olmadığı bilindiği durumlarda da takılır
- Takılması ve çıkarılması çok hafif ağrılıdır ama panik atak veya ağrı hassasiyeti fazla olanlarda lokal veya sedasyon anestezisi gerekebilir.
Spiral nasıl takılır: Jinekolojik muayene masasında speculum yardımı ile takılır; Önce spekulum ile serviks görünür hale getirilir, rahim ağzı steril solüsyonla temizlenir ve tenekulum ile tutularak uygun pozisyona getirilir, histerometri ile rahim ölçüsü alındıktan sonra aplikatör yardımıyla yerleştirilir, bu işlem tahminen 5-10 dakika sürer. Bu işlemden sonra hafif kramp ağrısı olması normaldir.
Spiral nasıl çıkarılır: Yine aynı şekilde jinekolojik masada işlem yapılır, rahim ağzı spekulum ile görünür hale getirildikten sonra steril solüsyon ile vajen ve serviks temizlenir ve bir forceps yardımıyla ipinden çekilerek ria çıkarılır, bu işlem için anesteziye gerek yoktur.
Spiral kimlere uygun değildir:
- Spiral adet kanamasını artırma ihtimali olduğundan bakırlı spiraller fazla kanaması olan, pıhtılaşma bozukluğu olan kadınlar için uygun değildir,
- Kan sulandırıcı ilaç kullanan kadınlarda bakırlı spiral kullanamazlar,
- Myomlar eğer rahim iç tabakasına yakınsa sorun çıkartabilirler,
- Bakır allerjisi olanlarda,
- Rahim ufak olduğunda,
- Genital enfeksiyon ihtimali arttığından, bu enfeksiyonu geçirme riski yüksek olanlarda,
- Anormal uterin kanaması olanlarda,
- Yakın zamanda genital enfeksiyon geçirmiş olanlar da,
- Servikal erezyon mevcut ise ve pap smearde anormallik bulunanlarda,
- Rahimde doğumsal anomalisi olanlarda takılması uygun değildir.
Spiraller %10 oranında takıldıktan sonraki dönemlerde düşebilirler, buna bazen rahim iç kavitesinin geniş olması, bazen de uterusun kasılması neden olabilir. Bakırlı spiraller genellikle on yıllık koruma sağlarlar, GyneFix (boncuk ) spiraller ve hormonlu spiraller beş yıl korurlar.
GyneFix Ria; Daha önceki uygulamalarda spirali kayanlar ya da vücuttan atılanlar için gynefix spiral (boncuklu spiral) mevcuttur. Bunlar uterus üst tabakasına gömülerek-eğer uterus bu şartları sağlıyorsa-fixe edilirler ve uterustan atılması engellenir. Hormonal yöntem kullanamayıp da spiral takılması gerekenler için iyi bir alternatiftir. Bunun koruması da beş yıldır, sadece maliyet dezavantajı vardır.
Spirallerin ipi çok uzun veya kısa olduğunda nadiren de olsa eşinin hissetme olasılığı vardır, bu durumda spiralin ipi kısaltılabilir veya tekrar yenisi takılabilir.
Spiral takıldıktan sonra iki gün ilişkiye girilmemesi tavsiye olunur.
Hormonlu spiraller (Mirena): Progesteron içeren spiraller son yıllarda sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Bu ria hem korunma,hem de tıbbi tedavi sağlar. Bunların bakırlı olanlardan en önemli farkı bakırlıların aksine kanama miktarını ve adet sancısını azaltmalardır. Bazen endometrial hiperplazi tedavisinde de başarı ile uygulanmaktadır.
Hormonlu spiraller spermlerin üzerine olan etkilerine ilaveten folikül gelişimi ve yumurtlama sürecini de kısmen engellerler. Rahim ağzı tıkacı hormon etkisi ile kalınlaştığından buradan rahim içine sperm ve bakterilerin girişini engellerler. Hormonlu spiraller bazen kanamayı tamamen kesebilirler ancak bunun herhangi bir sakıncası yoktur.
Spiraller bazen enfeksiyona neden olabilirler bu ciddi bir sorundur ve tedavisi gerekir. Bu belirtiler kokulu vajinal akıntı, göbek ağrısı, ilişki sırasında ağrı, kanama, ateş ve titreme. Bu durumlarda antibiyotik tedavisi-kimi zaman hastaneye de yatırılması gerekebilir, ayrıca apse formasyonu oluşmuşsa da cerrahi tedavi gerekebilir.
İpi görülmeyen spiral: Sık olarak karşılaşılan bir durumdur, genellikle herhangi bir sorun yoktur. İpi görülmediğinde ilk yapılacak iş ultrasonda spiralin uterus içerisinde ve normal kavitedeki yerinde olup olmadığına bakılır. Eğer kavitede normal konumunda duruyorsa herhangi bir şey yapmak gerekli değildir ama daha sık kontrole çağrılması gerekir. Eğer kavitede ultrasonla görülmüyorsa transvaginal ultrasonla da douglas ve uterus tekrar değerlendirilir ve gerekirse pelvik röntgen istenir. Eğer röntgende görünmüyorsa spiral düşmüştür ancak kadın fark etmemiştir, eğer batın için de görünüyorsa cerrahi yöntemle spiral bulunduğu yerden çıkarılır. (Laparoskopik veya açık).
İpi görülmeyen spiraller klasik olarak forseps yardımı ile çıkarılamazlar, bunu çıkartmak için geliştirilen özel aparatlar mevcuttur. Bu işlem lokal anestezi veya sedasyon anestezi altında yapılır ve ria çıkarılır.
Bazen de spiralin bir kolu kopmuş olarak çıkarılabilir kopan kol rahim içine yapışık vaziyette durabilir. Bu durumda kayıp ria parçasını bulmak ve çıkarmak için histereskopik yönteme başvurmak gerekir.
Kondom (prezervatif):
Erkekler tarafından kullanılmak üzere lateks maddesinden yapılmış, içerisinde genellikle spermisid maddeler bulunan korunma araçlarıdır.
- Koruma oranı %70-90 dur,
- Her kondom tek kullanımlıktır,
- Cinsel ilişkiye geçmeden önce erkek cinsel organına uygun bir şekilde takılır,
- Koruma, spermin vajinaya boşalmasına engel olmasından dolayıdır,
- Lateks allerjisi haricinde hiçbir yan etkisi yoktur,
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucudur (%70 civarı),
- Kondom nadir de olsa yırtılabilir, hem bu yüzden hem de koruma oranı düşük olduğundan adet gecikmesi olduğunda dikkat edilmelidir,
- Kondom vajina da kalması durumunda işaret ve orta parmak vajinaya dikkatlice sokularak kondom çıkarılır.
Geri çekme-dışa boşalma (coitus interruptus):
Dünyada en yaygın kullanılan doğum kontrol yöntemidir, cinsel ilişki sırasında boşalma olmadan önce erkeğin penisini kadının vajinasından çıkararak dışarıya boşalmasıdır. Korunma oranı diğer yöntemlere göre oldukça düşüktür.
Takvim yöntemi:
Buradaki temel ilke yumurtlama günlerinin tespiti ve bu dönemde ya ilişki olmaması veya ekstra korunma yöntemlerine başvurulmasıdır. Yumurtlama günlerinin her kadında ve hatta aynı kadında da olsa bir aydan diğer aya değişkenliği bu yöntemin kısıtlılığıdır.
Kadın genellikle adet görmeden 14 gün önce yumurtlar, bu ancak geriye dönük tespit edildiğinden ve sperm üç gün vajende canlı olarak kalabildiğinden dolayı güvenilir yöntem kabul edilemez, ayrıca düzensiz kanamalarda da hamile kalma riski vardır.
Bu yöntemin uygulanması için her iki partnerin de uygulamaya yatkın olması,kadının yumurtlama ve aile planlaması konusunda bilgilendirilmiş olması gerekir.
Emzirme ile korunma (laktasyon amenoresi):
Emzirme, süt hormonlarının artmasını sağlayarak yumurtlamayı engeller. Hipofiz bezinden salgılanan miktar direkt olarak bebeğin günlük emme süresi ile ilgili olduğundan, bebeğin sadece anne sütüyle beslenmesinin hormon salgılatıcı etkisi,prolaktinin en üst seviyede salgılanmasını sağlar. Bebek ek gıdaya başladığında prolaktin daha az salgılanacak ve koruma yüzdesi azalacaktır.
6. Aydan sonra emzirmenin koruma etkisine güvenmemek ve ek korunmaya geçmek gerekir ayrıca hiç adet görmeden de hamile kalınabileceği bilinmelidir ve hatta bazen ileri gebelik hastalarına gelinceye kadar da gebe olduğu fark edilemeyebilir.
Anne bebeğini ilk altı ay boyunca sadece anne sütü ile ve sık aralarla günde en az 1 saat süreyle emzirirse yumurtlama gerçekleşmeyecektir ama altı aydan sonra ek yöntemler gereklidir.
Acil korunma yöntemleri:
Bunlar ertesi gün hapları ve ilişki sonrası beş gün içinde ria takılmasıdır.
Ertesi gün hapları: Sadece progesteron içerenler, hormon olmayan ertesi gün hapları ve yuzpe metodu vardır.
Progesteron içerenler: (Levonorgestrel içeren tabletlerdir). Norlevo, Ertes 72.
Ella (Ulipristal asetat): Hormonal yöntem değil
Yuzpe metodu: Yüksek doz doğum kontrol hapların kullanılmasıdır. (2-5 adet, 12 saat ara ile)
İlişki esnasında prezervatif yırtılması, korunma uygulamadan ilişkide bulunulması gibi durumlarda uygulanan yöntemler acil kontrasepsiyon olarak tanımlanır.
Bu ilaçların etkili olması için ilk 72 saatte alınması gerekir . Ancak bu ilacı normal doğum kontrol yöntemi olarak düşünmemek gerekir,bu ilaçlar endometriuma etki ederek implantasyonu engellerler. Koruyuculuk, ilişkiden hemen sonra alınırsa yüksektir ama üzerinden zaman geçtikçe koruyuculuk düşer. Ella hormon kullanmak istemeyen acil kontrasepsiyonlarda uygulanır, ertesi gün hapları emziren annelerde de kullanılabilir. Bunlarda en önemli yan etki bulantı ve kusmadır. İlacı aldıktan 2 saat içinde kusma olursa ikinci doz ertesi gün hapının alınması gerekir, eğer 2 saati geçmişse ilaç artık kana geçtiğinden tekrarı gerekmez.
Normalde ertesi gün hapları adet düzenini bozmazlar fakat aynı ayda birden fazla kez kullanılması adet düzensizliklerinede yol açabilir.
Spiral takılması: İlişki sonrası 7 gün içinde ria takılması embriyonun implantasyonunu engelleyerek gebeliği önler,korumasıda oldukça yüksektir.