Doğumdan sonraki 6 haftalık süre lohusalık olarak adlandırılır, bu süre içerisinde hamilelikteki çocuğun büyümesi amaçlı tüm fizyolojik hormonal değişimler eski haline döner;
- Estrogen ve progesteron hormonu bir hafta içinde eski seviyesine gelir,
- Bhcg hormonu 2-3 hafta içinde kanda kaybolur,
- Prolaktin (süt hormonu) bebek emdikçe yüksek kalmaya devam eder,
- Oksitosin, rahim kasılması ve sütün kanallarda ilerlemesini sağlar bebek emdikçe salgılanır
Uterus: Doğumda 20-30 kat büyüyen uterus bebek doğduktan sonra hemen involüsyona başlar (eski haline gelmeye) ve 1. haftanın sonunda üç aylık gebelik iriliğine ve 6 hafta sonra da eski haline yakın boyuta gelir.
Doğumdan sonra uterusun hızla küçülmesi sonucu plasentanın yapıştığı alan küçülür ve damar uçları kapanır, bu kanamayı durdurur. Rahim iç tabakası üç haftada eski halini alır, plasentanın yapıştığı alanda altı haftada eski haline alır.
Loşi: Doğumdan sonra 3-4 gün pıhtılı bir akıntı olabilir, bunu takiben 10-12 gün sonra soluk kahverengi akıntı olur, buda sarımsı-beyaz akıntıya dönüşür ve bu 4-6 hafta devam eder.
Genital bölge: Eğer normal doğum olmuşsa bu bölge yırtıklar veya epizyotomi nedeniyle şiş ve ağrılıdır,on gün içerisinde iyileşmesi beklenir.
Cilt: çatlaklar yavaş yavaş solar ve gümüş rengine döner ama kaybolmazlar.
Göğüsler: Sütle doludurlar bazen de ağrılı olabilirler.
Terleme: Vücutta hamilelikte biriken sıvı terleme ve idrar yoluyla atılır ama annenin susuz kalmaması için sıvı alımına dikkat edilmesi gerekir.
İdrar yolları: Bebeğin baskısı geçtikten sonra idrarın akışı rahatlar ve daha önceki oluşan fizyolojik-patolojik değişiklikler eski haline dönerler. (Kimi hamilelerde görülen idrar kaçırma ve sık idrar yolları enfeksiyonları ve böbrek genişlemeleri eski haline döner).
Hemoroit: Hamilelikte bebek baskısına bağlı olarak artan bu şikayet bebek doğduktan sonra genellikle cerrahi bir işleme gerek kalmadan kendiliğinden eski haline gelir.
Lohusalığın komplikasyonları: Doğumdan sonra ciddi ve ani komplikasyonlar görülebilir ve genellikle bu ilk 24 saatte olur, bu yüzden yakın takibi gereklidir. (Tansiyon, nabız takipleri, kanama kontrolleri)
Doğumdan sonra plasentanın çıkması sonrası görülen titreme nöbetleri normaldir ve doğumdan kısa süre sonra düzelir.
Kanama: Erken dönemin en önemli komplikasyonudur ve sonuçları itibari ile de çok ciddidir. Normal doğumda yaklaşık 300-500 cc kanama olur, bundan fazla olması atoniye ( rahim kasılmasının yeterli derecede olmayışı) bağlı olabilir. Burada çok kısa sürede çok fazla kanama olur, tam teşekküllü bir hastanede müdahale edilip, gerekli kan tedarikleri yapılabilmelidir, bu müdahaleler ; Elle masaj, çeşitli ilaçlar ve sonuç alınamazsa çeşitli cerrahi işlemleri içerir.
Emboli: Amnios sıvısı embolisinde, amnios sıvısı anne kan dolaşımına geçer ve akciğerler, beyin gibi organlara giden damarlarda tıkanıklığa yol açar , bu komplikasyonun mortalitesi yüksektir.
Enfeksiyon: Doğumdan sonraki ilk 24 saatten sonra ortaya çıkan ve ateşin 38° ya da daha fazla olması durumudur. Nedenleri endometrit, idrar yolu enfeksiyonu ve memelere bağlı enfeksiyondur.
En sık görülen enfeksiyon,rahim içi enfeksiyondur ve endometrit adı verilir, 48 saatten sonra ortaya çıkar ve ateşte 40°’ye kadar çıkabilir bunlarda loşi kötü kokuludur.
Tedavide uygun antibiyotikler başlanır, istirahat ve hidrasyon uygulanır.
Doğumdan sonra dikkat edilmesi gerekenler: Doğumdan 1-2 gün sonra hasta evine taburcu edilir, evde hasta mümkün olduğunca dinlenmelidir ve aile bireyleri tarafından da psikolojik yönden de desteklenmelidir.
Lohusanın sürekli yatması, bazı komplikasyonlar yol açacağından istenmez,bu yarardan çok zarar getirir, basit ev işlerini yapmaya teşvik edilmelidir. Hasta eve gittikten sonra hem normal doğum olsun hem sezaryen olsun ayakta duş alabilir .
Epizyotomisi olan hastalar emzirirken hafif sola yatarak dikiş üzerine olan baskıyı azaltabilirler. Epizyotomi yerini kuru tutmak tedavi için yeterlidir ayrıca dışkı yaparken temizliğini önden arkaya doğru yapmalıdır. (Vajenden rektuma doğru)
Lohusalıkta bol sıvı, protein içerikli gıdalar ve lifli gıdalar önerilir. Günlük 2600-2800 kalori almalıdırlar. Doğum sonu egzersizlerine 6 hafta sonra başlanmalıdır ve fazla zorlayıcı hareketlerden kaçınılmalıdır , özellikle ayakta görülen ödemler geçicidir ve doğum sonrası 7-10 gün içinde kaybolur.
Eğer kan uyuşmazlığı varsa ilk 72 saat içinde kan uyuşmazlığı iğnesi yapılmalıdır.
Doğum sonrası cinsel yaşam : Kadın bedeninin iyileşme süreci olarak kabul ettiğimiz lohusalık döneminde (6 hafta) ilişki olmamalı, ve ilk ilişkilerde prezervatif kullanılarak dış ortamdaki herhangi bir mikrobun iç üreme organlarına taşınması engellenmelidir.
Anne ve bebek sağlığı açısından ikinci bir gebelik için en az iki yıl beklenmelidir, o yüzden süt verirken bazı korunma yöntemlerini uygulamak gerekir, kadın adet görmeye başlamasa da gebe kalabilir hatta az ihtimal de olsa ilk ilişkide de gebe kalınabilir.
Emziren annelerin kullanabileceği korunma yöntemleri :
- Ria (rahim içi araç-spiral); Doğumdan sonraki herhangi herhangi bir zamanda uygulanabilir, uygulama için adet görmek şart değildir.
- 3 aylık iğneler; Bunlar sadece progesteron hormonu içerirler ve süt üretimini etkilemezler, ilk uygulama doğum sonrası cinsel ilişki yaşanmadan ve doğum sonu 4-6. haftada yapılmalıdır.
- Minihap ; Sadece progestin hormonu içeren haplardır, genellikle içinde 28 tane bulunur, doğumdan dört hafta sonra başlanabilir.
- Erkekler için prezervatif
- Emzirme: emzirme belirli koşullar altında kadını gebelikten korur, ama düzenli ve sık emzirmek gerekir güvenli bir yöntem değildir.