Jinekolojik olarak ikinci en sık görülen kanserdir. Üç ana tipi vardır 1. Epitelyal tip , en yaygın olanıdır %90 lık kısmını oluşturur, 2.Overin germ hücreli malign tümörleri ve 3. olarakta overin sex-kort stromal tümörleridir (en nadir olanı).
Epitelyal Over Tümörleri
Bunda hastalık tanı aldığında dörtte üçü ileri evrededir, agresif debulking cerrahisini takiben platin bazlı kemoterapi uygulanır klinik remisyon sağlanır.
Epidemiyoloji ve risk faktörleri: Doğum yapmamış olmak, erken adet görmeye başlamak, geç menapoz riski artırır. Doğum kontrol hapları, tüplerin alınması veya bağlanması, rahimin alınması (histerektomi) riski azaltır. 1. derece akrabalarında over kanseri, riski üç kat artırır, lynch sendromunda over ca için risk %10-12 dir.
Kalıtsal over ca ların %90 dan fazlası BRCA1 veya BRCA 2 genlerindeki mutasyon nedeni ile meydana gelir.
Yumurtalık kanserleri ayrıca bazı histolojik-sitolojik ve klinik duruma bağlı olarak malign veya borderline olarak sınıflanırlar. Malign kötü huylu olanıdır, borderline tümörlerin ise histolojik davranışları selim ve malign arasında bulunur. Bu tümörler malign olanlara göre daha genç yaşlarda görülürler, hastalığın gidişatı çok daha iyidir.
Epitelyal tümörler de kendi aralarında yine köken aldıkları epitel hücrelere göre sınıflandırılırlar bunların %50-75 i seröz kistadenokarsinomlardır, daha sonra sırasıyla endometroid adenokarsinom ve müsinöz adenokarsinom gibi tümörler gelir.
Borderline Tümörler
Epitelyal over kanserlerinin %10-15 inin benign kistler ve belirgin invaziv lezyonlar arasında yer alan histolojik ve biyolojik özellikleri vardır.
Borderline tümörler normal yapılardan nükleer atipi,epitel tabakalanması, mikroskopik papiller çıkıntıların oluşumu, hücresel pleomorfizm ve mitotik aktivite olması ile ayrılırlar. Invaziv karsinomlardan farklı olarak stromal invazyon yokluğu ile karakterizedir. Borderline tanısı cerrahi işlem esnasında frozen için gönderilen dokuda konur.
Tedavi: Cerrahi girişim borderline tümör için başlıca tedavi şeklidir, doğurganlığını tamamlamamışlar da uterus ve karşı over korunur, post menopozlularda ise uterus ve adnexler çıkarılır.
Ayrıca ameliyat esnasında sınırlandırılmış periton ve omentum biyopsisi alınmalı ve özellikle histolojisi müsinöz gelenlerde de apandis çıkarılmalıdır. Eğer büyümüş lenf nodu yoksa lenf diseksiyonu gerekli değildir.
Prognoz: Borderline tümörlerde prognoz mükemmeldir, genelde %80’den fazlasının evre bir hastalığı vardır. Histerektomi+bso yapılmışsa nadiren tekrarlar. Fertilite koruyucu tedavide diğer overde %15 tekrarlama riski vardır.
Malign Epitelyal Over Tümörleri
Belirtiler: Over kanserinde erken tanı son derece zordur ve bunun için bir tarama testi de mevcut değildir. En sık belirttiler karın ağrısı, karında şişlik, hazımsızlık, idrar torbasına basıya bağlı sık idrara gitme gibi spesifik olmayan bulgulardır.
Tanı: Kesin tanı ancak cerrahi sonrası patolojik inceleme ile konur. Ancak kanseri kuvvetle şüphelendirecek jinekolojik muayene bulguları, ultrason bulguları ve biyokimyasal parametreler mevcuttur.
Ultrason bulguları : Genellikle overlerin incelenmesinde transvaginal ultrason daha iyi görüntü sağlar. Eğer ultrasonda kitlenin boyu 10 cm den büyük, duvarı kalınlaşmış, içinde septalar ile ayrılmış çok sayıda boşluk varsa, kistin içinde solid alanlar ve papiller çıkıntılar varsa, kötü huylu olma ihtimali artmıştır. Diğer yumurtalıkta olması da malignite ihtimalini artırır. Malign over kitlelerde neovaskülarizasyon benign kitlelere göre çok daha fazladır. Malign tümörler genellikle ince duvarlı damarlar ve arterio-venöz şantlar içermektedir. Bu damarlarda düşük direnç ve yüksek diastolik kan akımlarının (düşük direnç) doppler ile tespit edilmesi de malignite lehinedir.
Tümör belirteçleri: Ca 125: İlerlemiş over kanserlerinde %80 yükselir, erken evre over kanserlerinin yarısında Ca 125 normal bulunur. Menopozda Ca 125 yüksek olması, eğer over kitlesi ile beraberse kitlenin kötü olma ihtimali yüksektir. Ayrıca son zamanlarda ROMA indekside (yumurtalık malignite algoritması riski) kullanılmaktadır. Bu Ca125, insan epididimal protein4 (He4) ve menopoz durumunu birleştirerek adnexial kitlesi olan kadınları yüksek riskli veya düşük riskli grup olarak sınıflandırılmasını sağlar. Ayrıca Ca19-9 ve Cea da tanı için ilave tetkik olarak istenebilir. Ayrıca sedimentasyon da nonspesifik bir belirti olarak istenebilir.
Over ca da preoperatif değerlendirme: Burada rutin preop tetkikler, Ac grafisi, MR,Ivp, Pet, CT, yapılmalıdır.
Over ca da yayılım, en sık olarak tümör hücrelerinin tümör yüzeyinden dökülmesi ile olan direkt yayılım şeklindedir , diğerleri lenfatik yayılım ve hematojen yayılımdır.
Tedavi: Tedavisi ilk olarak cerrahidir ve amaç tümör yükünü azaltacak işlemlerdir. Tüm tümörlü dokular mümkün olduğunca çıkarılmalıdır, ( sitoredüktif tedavi) ve kapsamlı evreleme yapılmalıdır.
Operasyonda vertikal insizyon yapılır, göbek altı medyan veya göbek üstü - göbek altı medyan insizyon yapılır. Erken evrelerde batın yıkama sıvısı alınır, extrafasyal histerektomi,periton örnekleri, infrakolik omentektomi ve pelvik-paraaortik lenfadenektomi yapılır.
İleri evrelerde tüm bunlara ilaveten tutulan alanları da içeren rezeksiyon yapılır. hemen hepsinde evre ve tümörün histolojik tipine göre kemoterapi ilave edilir, bazen de HİPEC (hipertermik intraperitonel kemoterapi) operasyon uygulanır. (Bu prosedürde ısıtılmış anti kanser ilaçları infüze edilir ve kısa bir süre için periton boşluğunda dolaştırılır)
İntravenöz platin bazlı kemoterapi over kanseri sistemik tedavisinin temelini oluşturur.
Overin Germ Hücreli Malign Tümörleri
Germ hücreli tümörler overin germinal hücrelerinden köken alırlar ve malign germ hücreli tümörler over tümörlerinin %5 beşini oluştururlar, bunların başlıcaları disgerminom, yolk sak tümörü, immatür teratomdur. Tipik olarak malign germ hücreli tümörleri epitelyal over tümörlerinden ayıran üç özellik vardır;
1.si hastalıklar genellikle 10 lu yaşlardadır,
2. si çoğu tanı esnasında evre 1 dedir ,
3.sü ise kemoterapiye duyarlılığından dolayı prognoz çok iyidir.
Bu tümörler çocukluk ve Adolesan çağında en sık tanı koyulan over maligniteleridir.
Tedavi: Malign germ hücreli over tümörü tanısı konulan üreme çağındaki tüm hastalara fertilite koruyucu tedavi (unilateral salpingooferektomi-uso) yapılmalıdır. Çünkü genelde bu konservatif yaklaşım sağkalımı kötü etkilememektedir. Üreme çağını tamamlamış kadınlarda TAH+BSO uygundur.
Disgerminomlar için tümör yayılım patenleri nedeniyle lenfadenektomi çok önemlidir.Yolk sak tümörleri ve immatür teratomlar için omentum biyopsisi ve peritoneal değerlendirme önemlidir. Bu tümörlerde kemoterapi çok etkilidir ve standart rejim BEP tir. (Bleomycin,etoposide, cisplatin)
Overin Sex-Kord Stromal Tümörleri
Bu tümörler over matriksinden köken alan, heterojen nadir bir neoplazi grubudur. (Over malignitelerinin % 5 inden azı). Bu matrix içindeki hücreler hormon üretme potansiyeline sahiptirler ve hormon üreten over tümörlerinin %90’ı Skst dir. Sonuç olarak, bu tümörü olan olgular genellikle östrojen ve androjen fazlalığının semptom ve bulgularıyla ortaya çıkarlar.
Cerrahi rezeksiyon Primer tedavidir ve skst ler tanı sırasında genellikle tek overde sınırlıdırlar, ayrıca çoğu masum bir büyüme paterni ve düşük malignite potansiyeline sahiptirler bu yüzden çok az hastaya platin bazlı kemoterapi gerekir.
Tanı: Salgıladığı hormonların fazlığına bağlı semptomlarla başvururlar, çocuklarda puberte precox, erişkin kadınlarda menometroraji ve post menopozlu kadınlarda kanama en sık semptomlardır.
Laboratuvarda virilizasyon belirtilerine ve semptomlarına göre testesteron, DHEA-SO4 düzeylerine bakılır. Bu tümörler; Granüloza-stromal hücre tümörleri (granüloza, tekoma, fibroma)-Sertoli-stromal hücre tümörleri ve diğer daha az sıklıkla görülen tümörleri içerir.
Granüloza hücreli tümör: Over skst lerin %70’i bu tümörlerdir. Bunlarda endometriumun uzun süre östrojene maruz kalması sonucu menometroraji ve postmenopozal kanama görülür (hastaların dörtte birinde endometrial hiperplazi ya da adenokarsinom bulunur). Tedavinin takibinde inhibin a, inhibin b ve östradiol düzeylerine bakılır.
Tekomalar: Postmenopozal kadınlarda gelişirler, solid görünümlüdürler ve en hormonal aktif Skst ler arasındadır. Anormal kanama veya pelvik kitle olarak kendini belli ederler, over tekomaları klinik olarak olarak benigndirler ve cerrahi rezeksiyon tedavi edicidir.
Fibromalar: Hormonal olarak inaktif skst lerdir. Bunlar solid ve genellikle benigndirler. Fibromalar asit üretebilirler, epitelyal over kanserlerini düşündüren klinik bir duruma neden olabilirler. (Meigs sendromu). Tekoma ve fibromalar ultrasonda sıklıkla saplı myomları taklit ederler.
Sertoli-stromal hücreli tümörler: Bunlar sıklıkla hormon salgılarlar ve bunlara ait bulguları vardır çoğu evre1 dedir.
Tedavi: Tedavinin dayanak noktası cerrahidir. Evreleme, hastalığın boyutunu ve potansiyel olarak malign skst lerde adjuvan kemoterapi gereksinimini belirlemek için yapılır. Tah+bso doğurganlığını tamamlamışlar da yapılır bazılarında da tek taraflı uso yeterlidir. Bunlarda bazı durumlara bakılarak kemoterapi verilmesine karar verilir ,en sık kullanılan kemoterapi rejimi Bep tir.